Tüketicilerinizin Satın Alımını Etkileyen En Önemli Unsura Şaşıracaksınız!

Pazarlama hedeflerinizi gerçekleştirmek için yeni tüketiciler üretmeye çalışıyorsunuz. Peki, yeni tüketiciler üretmenin en önemli yollarından birinin, son derece doğal, maliyet açısından verimli ve sürdürülebilir bir metod olabileceğini düşündünüz mü? Bahsi geçen metod tabiki de “peer-to-peer marketing” (P2P marketing olarak da biliniyor). 

 

“Peer to peer marketing“ terimini Türkçe’ye basitçe çevirdiğimizde, akranlar arası pazarlama şeklinde çevirebiliriz. Konsept aslında temelde çok basit; hali hazırda hizmet veya ürünlerinizi tercih eden tüketiciler, tanıdıklarına sizin markanızdan bahsederek, yeni tüketicilerin markanızı denemesine vesile oluyor. Konsept içerisindeki kişilerin arasındaki ilişki arkadaşlık, aile bağı veya iş arkadaşlığı gibi bir çok farklı dinamikten oluşabiliyor. Oluşan iletişimin en temel faktörü ise, iki akranın arasındaki güven bağı sayesinde, markanız bir kişi tarafından diğer kişiye önerildiğinde, var olan güven bağının markanıza bir karakteristik özelliği olarak aktarılması. Oluşan güven özelliği ile birlikte markanız hakkında bilgi alan yeni tüketicin deneme aşamasına geçmesi çok daha olası oluyor.

 

Alında “P2P marketing”, “influencer marketing”e çok benziyor. Her iki kavramda da, bir aktör diğer bir aktöre ürünü öneriyor; ve önerenin oluşturmuş olduğu güven özelliği sebebiyle, önerilen kişi markayı denemeye yöneliyor. Ancak iki konseptin arasındaki en önemli fark, “P2P marketing”in çok daha organik olması, sürdürülebilir olması ve kişisel, özel bir his vermesi. “Influencer marketing” aynı zamanda çok daha maliyetli olabiliyor. 

  • Satın alma aşamasında, tüketicilerin %93’ü akranlarının fikirlerini birincil bilgi olarak kullanıyor.

 

Araştırmalara göre, özellikle genç jenerasyonlar satın alma aşamasında önceki jenerasyonlara kıyasla akranlarına daha çok güveniyorlar. Z jenerasyonu, yani 10-25 yaş arasındaki tüketiciler için; aileleri, arkadaşları ve iş arkadaşlarının fikirleri onlar için en güvenilir öneriler. Yani özetle, “P2P marketing”in faydalarını en güçlü şekilde keşfedebileceğiniz alan, z jenerasyonu.

 

Z Jenerasyonu (Zoomerlar), Neden En Uygun Kitle?

Zoomerlar, 1997 ile 2012 arasında doğanların oluşturduğu genç jenerasyon. Zoomer kültürünün ana yapı taşı pragmatiklik. Eğitimlerinde, iş hayatlarında, yaşam tarzlarında, yemek tariflerinde ve hayat seçimlerinde pragmatikliği oldukça öne çıkaran bu jenerasyon, bu açıdan eski jenerasyonlara kıyasla çok farklı. Bu kültürle birlikte, hayatlarının merkezinin dijital olması ve güçlü bireycilikleri onların tüketici yapılarını oluşturuyor. 

 

Zoomerlar, önceki jenerasyonlara kıyasla daha bilgi sahibi tüketiciler. Satın alma işlemi öncesinde, bir ürün veya hizmet hakkında araştırma yapmaya daha yatkındırlar. Ayrıca dijital odaklı oldukları için, satın almalarının çoğunu ve araştırmalarının neredeyse tamamen dijital kanallar üzerinden yapıyorlar. Buna rağmen yine de mağaza içinden satın almayı tercih ettikleri durumlar olabiliyor; ancak online veya offline, onlar için en önemli unsurlardan biri kişiselleştirilmiş bir satın alma deneyimi. Markayla tanıştıkları andan, satın alma sonrasındaki destek anına kadar son derece yeterli, kişiselleştirilmiş ve kapsamlı bir deneyim beklentileri var. Zoomerlar, yüksek beklentileri ve standartları olan bir jenerasyon. 

 

Özetle; Dünya üzerindeki zoomerlar bir önceki jenerasyonlara kıyasla çok daha bilgili ve ilgili tüketiciler. Eski usul; FOMO, korku gibi duygulara hitap etmeye çalışan reklamlardan ve iletişimlerden etkilenmeye daha az meyilliler. Bunların yerine daha bilinçli ve mantıklı seçimler yapıyorlar. Aşağıdaki grafiklerde de görebileceğiniz üzere, güven hissetmek ve rasyonel tercihi yapabilmek onlar için daha önemli. 

 

“P2P Marketing Konsepti Çok Güzelmiş De, Nasıl Sağlayabilirim?”

 

P2P marketing oldukça organik bir süreç olmasına rağmen, markalar tarafından da körüklenebilecek bir süreç. Süreci körükleyerek, kişi sayısı üzerinden üssel bir artış yakalayabilir, devamında da ciddi bir büyüme elde edebilirsiniz. Bunu sağlamanın en iyi yollarından biri de, akran bazlı bir teşvik programı. 

 

Tüketicilerin, akranlarının alacağı tüketici aksiyonları üzerinden ödül temin ettiği dijital veya çok-kanallı bir kampanya oluşturarak süreci körükleyebilirsiniz. Kampanyadaki ödül, satın alma üzerine veya sosyal medya postu beğenme gibi daha tanıma bazlı amaçlara göre şekillendirilebilir. Hangi aksiyonun ödüllendirileceği tamamen sizin markanızın gelişime ihtiyaç duyduğu pazarlama piramidi aşamasına göre belirlenebilir. Yeni tüketicilerinizi pazarlama huninize ekledikten sonra, geriye kalan tek şey ise onlara iyi ve kişisel bir deneyim sunmak.